Etiket

kitap

Browsing

” Olumsuz izlerimizle ilgili, hafızamızda derin etkiler bırakmak için biraz bile olumsuz olmasının yeterli olacağını söyleyebilirim. Olumlu yaşanmışlıklar durumundaysa maalesef aynısı söz konusu değildir çünkü genetik olarak iyiden ziyade kötü haberlere dikkat etmeye ve bunları uzun süreli hatırlamaya yatkınız. Bunun sebebi hayatta kalmak için yolunda olana değil, tehlikelere dikkat etmenin daha önemli olmasıdır… Beynimiz hatalara ve eksikliklere dikkat etmeye uygun yapıdadır. Özellikle gölge çocuk modunda ( içimizdeki çocuğun , olumsuz dogmalarını ve buna bağlı üzüntü, öfke, korku, çaresizlik duygularını kapsayan tarafı ) bulunduğumuz zamanlarda , hata algımıza tamamen gömülmüş olmamız bunu etkileyebilir. Bu da üzücü olayları mutlu olanlardan neden daha kolay hatırladığımızın sebebidir.
Bu şekilde utanç verici bir durum için yıllar sonra da sanki dün gerçekleşmiş gibi utanabiliriz, oysa güzel bir anıya ait mutluluk nispeten daha çabuk yok olabilir. Bu genlerin çok olumsuz diğer yan etkisi de bir insanla yaşanan bir kötü deneyimin yüz tane olumluyu geçersiz kılabilmesidir.
Yani bir daha ki sefer bir arkadaşına sinirlendiğinde, kendini kızgınlığına daha fazla kaptırmadan bilinçli bir şekilde bu insanla ne kadar çok güzel şey de yaşadığını hatırla.”

Stefanie Stahl – İçindeki çocuk bir yuva bulmalı kitabından bir hatırlatma🍀

Alice Miller diyor ki ;
“Yıllarca kendi çocukluk öykümün üzerindeki örtüyü tümüyle kaldırabilmenin yollarını aradım ve sonraları bunun ulaşılması olanaksız bir hedef olduğunu kavradım. Bu ‘herşeyi çözme’ saplantısından vazgeçtikten sonra önümde yepyeni yollar açıldığını ve yeni perspektiflerin belirdiğini gördüm. “

Kişisel gelişime merak salıp da bu saplantıya düşmeyen de ne bileyim:)))

” Sanki oralar dönüşünce işte ancak o zaman bugünüm dönüşür ” diyorsunuz değil mi bazen?
” Ah bi’ bulsam o anıyı, işte siz beni o zaman görün:) “

Hatırlatıcı olayım o zaman.
Hepsi yaşandı, biliyorum.
Bugünümüzde bir yerlerde engel de teşkil ediyor olabilir, görüyorum, farkında olarak ya da olmayarak.
Fakat her gün her gün sadece buna odaklanıp , o günleri canlı tutmak için yoğun enerji harcamak, o günde yaşamaktır.
Zaten zihin hatırlatmaya meraklı, ya bir de biz güç verirsek…
Hatırlayın, odağınızı nereye verirseniz orayı besler, büyütürsünüz.

Soru sorun;
Bugünümü ve yarınımı büyütecek, besleyecek hangi seçimin kendisi olabilirim?

Nerdeyse hiçbir seans yok ki geçmişe dokunmayalım. Bu bazen kolaylaştırıcı. Bu bazen anahtar. Bazen bir düğümün çözülmesi.
Ama geçmişinizin her bir yeri değil.
Dün de geçmişti. Bir an öncemiz de geçmiş.
Buralar bitmeeeez inanın bana:)

Bi’ bıraksam geçmişin yakasını,
zorluyorsa destek alsam,
acı çekme halini uzatıp durmasam
Enerjimi bugünüme kullansam
Nasıl olurdu ki?

Yine gelir mi geçmiş peşimden , gelir.
Ben yaşadığım sürece o gelir.
Ve ben onunla birlikte yürümenin yollarını öğrenebilirim.
Yeter ki hatırlatayım kendime.
“Bugün yeni birşeyi seçebilirim.
Yeni şeyler söyleyebilirim.
Eskisi gibi olmak zorunda değil.”
Yaşananlara duyduğum saygı kadar , bugünüme de saygı duyabilirim.
Yeter ki isteyeyim🙏
Değil mi?