Etiket

koç

Browsing

Gaslighting.

Daha önce duydunuz mu bu kelimeyi ?

Hadi gelin biraz hakkında konuşalım, düşünelim . Nerelerde karşılaştık bir bakalım.

Benim kendisiyle tanışıklığım eskiymiş de adını bir eğitimde ve asıl nelere sebep olduğunu araştırınca öğrenmiştim.

Gaslighting, psikolojik manipülasyon türlerinden biri. Adını bir tiyatro oyunundan alıyor. İkili ilişkilerde, karşımızdaki kişinin bilinçli ya da bilinçsiz bizi manipüle etme hallerinden biri.  Hakkında araştırma yaparsanız çok bilgiye rastlayacaksınız, evrelerine , katmanlarına. Çok çeşitli olmakla birlikte , konu aslında tamamiyle gerçeklik ayarlarımızla oynanmasıdır.

Başta söylemek istediğim şey şu ki , eğer bu manipülasyon çeşidine maruz kaldıysanız, ilk başta anlayamayabiliyorsunuz. Bir tuhaflık seziyorsunuz fakat karşınızdaki kişide kişilik bozukluğu olduğunu düşünmek yerine siz kendinizden şüphe etmeye ve bazen de kendinizi suçlamaya başlıyorsunuz. Yani kendinizi yanlış onu doğru kılıyorsunuz. Bazen hissettiğiniz şey sadece şaşkınlık da olabiliyor. Hatta bazen de konular karışıp gaslight uygulayanın kendiniz olduğunu bile düşünüyorsunuz:) Şaka değil, gerçek:)

  • Karşınızdaki kişi ( aile fertleri , arkadaşınız, sevgiliniz, çocuğunuz , patronunuz , iş arkadaşınız, öğretmeniniz …)  sizi rencine edecek, değersizleştirecek tarzda sözler söyler , dalga geçer ve üstüne tüm bunların şaka olduğunu söyler. Ama nasıl şaka:)
  •  Ya da yaptığından veya söylediğinden çok emin olduğunuz şeylerin ardından geçen konuşmalarda sürekli bunları inkar eder, “ben demedim, ben yapmadım” der veya bunları sizin uydurduğunuzu iddia eder ve siz bunlarla ilgili şüpheye düşersiniz. ” Acaba öyle olmadı mı gerçekten, ben mi öyle anladım?”
  • Olanları konuştuğunuz sohbetlerde olayları hep kendi lehine çevirir ve yine inkar eder ” o olay şöyle oldu, çünkü sen şöyle dedin ve ben onu yaptım.” O hiç bir zaman hatalı olamaz , siz mutlaka buna sebep olan birşey demişsinizdir ve O onu yapmıştır. Gerçeklerinizle oynanır. Sizin söylemediğiniz şeyler söylemişsiniz gibi ifade bulur.
  • Araştırınca şu çeşidine de denk geldim ki sanırım bu ileri bir aşama; eşyaların yerlerini değiştirir ve zaman sonra tekrar yerine koyar ve siz yine istediğiniz kadar emin olun  bakıp bakmadığınızdan, şüpheye düşersiniz.

Gaslightingle ilgili özellikle dikkatinizi vermenizi istediğim birkaç nokta var.

1. Bunu 1 kez ya da 100 kez yaşamanız bir şeyi değiştirmez. Olan şey manipüle edilmektir. Fakat zorlayan yeri şu ki; 1 kere de belki sadece şaşkınlık yaşayıp bitecekken, o işyerinde, o okulda, o grupta, o ilişkide kalmaya, o ebeveynle yaşamaya devam ederseniz yavaş yavaş hayatınız, kendinizle ilişkiniz, neşeniz, özgüveniniz yok olmaya başlayabilir, sürekli kendinizi sorgulama halinde olabilirsiniz. ” Ben mi yanlış anladım?” ” Gerçekten onun dediği gibi mi? ” Veya size karşı yaptığı şakalarda hissettiğiniz değersizlik duygusu hayatınıza yayılmaya başlar, yavaş yavaş, siz anlamadan.

2.  Bunu yaşadığınızı anlamama sebeplerinden biri sürekli olarak karşı tarafın iyi niyetli olduğunu düşünmeniz olabilir. Hep hatırlayın ki, gaslightingin niyetle alakası yoktur. O kişi bile bunu yaptığını farkında olmayabilir. ( Farkında olarak yapanlar da var )  Çünkü söylediği, yaptığı şeyler onun da inanmak istediği gerçekliktir.

3. Gaslight uygulayan kişinin de kendine bir gerçeklik yaratma isteğini aklınızda hep tutun. Tek taraflı değil, iki taraflı gerçeklerle oynanır aslında. Onun dediği gibi olduğuna kendisini inandırarak kendisini sürekli doğru yapma , haklı yapma arayışındadır.

4. Yukarıda yazdığım maddeyi baz alarak ( eğer uzun süreli bir ilişkiyse ) onu düzeltmeye / kurtarmaya çalışmayın,  olayların sizin anlattığınız söylediğiniz gibi olduğuna ikna etmeye çalışmayın,bu sadece ve sadece sizi yorar, çünkü öyle emindir ki onun dediği gibi olduğundan, tek konunuz kendinizi burdan çıkarmak olsun. Burda bir seçim sizi bekler.

5. Bazen birilerine anlatmak ve kendinizi sorgulamaktan çıkmak istersiniz ve işte  bazen anlattığınızda çevrenizdekiler maruz kaldığınız şeyi sizden önce farkedebilirler. Onların dediklerini ciddiye alın.

6. Bu duruma maruz kalan kişiler bolca özür diler, kendini hatalı bulur, bazen yalan söylemek zorunda kalır gibi noktaları da var. Bunlar da sizin hayatınızda var mı diye bir bakabilirsiniz.

” Yaşadıklarıma bir son verebilir miyim?”

Eğer okuduklarınızın sizin hayatınızda, sizde bir karşılığı varsa ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız lütfen önce profesyonel destek alın. Sonra ihtiyacınız olan yolda karşınıza çıkacaktır.

Hayatınız değerli. Siz değerlisiniz. Bunu hep hatırlayın olur mu?

Kolaylıkla.

 

 

 

 

 

Kaçımız ” senin / sizin için yaşıyorum ” sözlerinin geçtiği bir evde büyüdü? …. Bir çocuğun dünyasında nasıl algılandı ki bu? ” Yaşatmak için yaşamalıyım ve onları buna pişman etmemeliyim , bu büyük emeğin karşılığını vermeliyim ” mi yoksa??? Ve bu yükü omuzlayıp bir de bugünlere kadar taşıdı ?

Peki ya kaçımız sevdiğimiz herhangi birini ” sensiz yaşayamam ” dediği için yaşatmaya çalıştı/ çalışıyor bir yerlerde ? Ya da sen söyledin bunu ona, ne zaman , nerede, kime ? Kendinden öte değerli kıldığın kimler oldu ? .

 Ve bir de ” seni ölene kadar asla bırakmayacağım” ” sonsuza kadar seveceğim” … Ve kaçımız bu söz uğruna bitmesini istediği bir ilişkiden ” neden ayrılamıyorum, kurtulamıyorum? ” diye sebebini hala arayıp duruyor da bulamıyor ?         ( donakaldığım yerlerden biriydi zamanında bulduğum anda ) .

Sanki kulağa iyi gibi gelen kocaman hapisler yarattık biz farkında olmadan. Niyetimiz kötü değildi elbette ki . Yalnız burada birçok yer var hapis yarattığımız , anlamadan. Böyle beylik sözlerle ” daha da anlasın , çok inansın ” lara gerek var mı sevgimizi tanımlarken? Sevgi özgürleştirmiyorsa , nerede kaldı iyileştiriciliği ? 

Bu cümlelerin yarattığı hapisler bedeninin bir yerinde / yerlerinde kilitli. İzin ver açılsın kilit. Kaç yıldır hapsediyorsun bir bak istersen. Bırakmak bir an-ken, kaç yıldır o söz orda kalsın diye enerji harcıyorsun?
Şimdi ” söz büyüdür ” dediğimiz yere geldik işte. Bu söz başka söz. Büyüyü bozma zamanı olsun ister misin? Verdiğin tüüm sözleri hatırla, hatırla. Farketmek özgürleştirir dönüştürmeyi seçersen. Aynı sevgi gibi .

Cümleler nasıl dönüşür ki o zaman ” Uyumumuz devam ettiği sürece seninle birlikte olmaya gönüllüyüm. ” . 

Olur mu?

Var mı senin de aklına gelenler?

 

940292

Yaşam koçluğu nedir? Kimler koçluk desteği alabilir ? Bunun için bazı şartlar gerekir mi? Seanslar  nasıl gerçekleşir ? Hangi konularda faydalanırım ? Gerçekten bana yardımcı olacak alan bu mu ? İlla bir tümseğimin mi olması gerek, sadece merak ettiğimden seans alabilir miyim ? gibi sorulara ne zamandır cevap yazmak istiyordum sitede , günü bugünmüş . Bununla ilgili çok soru alıyorum  gerek çevremde, gerek sosyal medyada . Toplu cevap niteliğinde olsun. Dilim döndüğünce cevaplayacağım.

Biz ,  Türkiye ‘ de bu konuda tam olarak oturmuş bir bilginin olmadığını farkındayız. Hatta bazen ilginç bakış açıları içeren yorumlar da alabiliyoruz. Kurumsal hayatta ve okullarda tanınırlığı biraz daha fazla artmış olsa da görüyoruz ki hala birçok kişi tarafından anlamda eksiklik veya tanımlamada tahminler içeriyor. 

Yakın zamanda bir tv programında konu her ne kadar rüyalar olsa da konuşma şöyle devam etti: ” Sonra yolunuz yaşam koçlarına düşer ve birileri sizin hayatınız için sizin yerinize karar verir! ”

download

 

Seans alanlar bilirler. Karar veren merci kimdir ?  Koçluk görüşmelerinde neler konuşulur ? Seçimleri kim yapar ? Koçun rolü nedir?

Gerçek anlamı ile anlaşılması, tanınması, katkı sağlaması ve daha da yayılması için sonsuz olasılıklar nelerdir? diye sihirli sorumu sorarak devam edeyim.

 

 

İlginç bakış açılarıyla dönüş yapanlar  için öncelikle şunu söyleyebilirim ;

Sokrates’in üçlü filtre testi vardır , denk gelenler bilir.Bir anlatımı dinlemek için önce konuyu bu filtrelerden geçirmeyi teklif ediyor. Bu üçlüden biri ‘ GERÇEKLİK İLKESİ ‘ .  Bu duruma uyarlarsak , bu meslek hakkında düşündüklerin ne kadar gerçek? Hiç gerçek bir koçluk seansında bulunma imkanın oldu mu? Denemeden , deneyimlemeden fikrimizi gerçeklik gibi sunmasaydık bu nasıl olurdu? Burada profesyonel bir koçluk desteği ve etik kurallara uyan,sınırları bilen profesyonel koçlardan bahsediyorum , üstüne basa basa belirtmek istiyorum.  Çünkü  birçok arınma aracının ihtiyaca ve meraka karşılık popülaritesinin arttığı ve yayıldığı bu dönemde, profesyonel koçluğun bazen spiritüel – enerji çalışmaları ile karıştırıldığını veya koçların ‘akıl veren kişi’ gibi görüldüğünü biliyorum, duyuyorum, gözlemliyorum. 

İşte tam bu noktada tanınsın, bilinsin, yargılardan arınsın, katkı sağlasın ve daha da yayılsın diyerek , bu mesleğe 4 senedir gönlünü , aklını ve zamanının güzel bir kısmını adamış biri olarak , en anlaşılır hali ile size koçluğu anlatmaktan büyük keyif alacağım ve koçluğa dair tüm merak edilenleri öğrenmek isteyen herkese de sonuna kadar kapımı açıyorum.

Koçluk ; kariyer, ilişkiler, öğrenim hayatı gibi konularda potansiyelini keşfetmek , kendini geliştirmek ,ihtiyacın olanı farketmek veya takılı kalınan süregelen konular,kalıcı çözümleri bekleyen düğümler , genel olarak  akli sağlığa sahip herkesin istediği alanla ilgili başvurabileceği , içinde süreci kolaylaştıran birçok tekniği de içeren bir yol durağı  diye tanımlamak açıklayıcı olur diye düşünüyorum.

Şimdilik bu yazıda son olarak şunu da belirtmek isterim. Seçtiğin durak bu sistemlerden veya kişilerden hangisi olursa olsun , iyice araştırmandan yanayım. Bu durumda en güzel şey şudur ki  ; eğer gitmeyi seçtiysen , orada , daha ilk görüşmede, ilk çalışmada bunun sana iyi gelip gelmeyeceğini kalbinle cevaplandırabilirsin . Herşeyin yalanı – gerçeği , doğrusu – yanlışı ayrımını yapabilmen için uzun zamanlara ihtiyacın olmayacak .Birşey ya içine siner ya da sinmez , bu kadar kolay olabilir akış. 

 

images

Seni bir adım ya da dileğim milyonlarca adım ileri taşıyacak hangi araç varsa onunla karşılaşsın hep yolun ve kalbinin hafif olduğu alan neyse orası sana fayda sağlasın .

 

Eda Özgüler – Profesyonel Yaşam Koçu / Nefes Terapisti