Etiket

korku

Browsing

Tam ezberleri değiştirmek üzereyim,
tam o işte bu sefer yine aynı olmayı bırakıyorum, hikaye evriliyor ” dediğim yerdeyim.
Eşiğe yaklaştım.
Bir de baktım, minik adımlarla gelen korku dağ olmuş.
Değişimin ayak seslerinden çok daha güçlü geliyor.
Çünkü ilk kez kendimi şaşırtacağım,
ilk kez böyle bilinmeyene açacağım kendimi,
ilk kez özgürlüğü ilan edeceğim,
ilk kez suçluluk hissetmeyi kapının ardına koyacağım,
ilk kez varlığımın gücünü anlayacağım.
Ama o da ne!!!
Ayak sesleri daha da yükseliyor korkunun.
Aynı yerde kalmak için bahaneler üretiyor bu sefer:
” Ama şu da var, bu da var.
Bak son dakika n’oldu? “
Ah işte tam da istediğim buydu değil mi?👍
Geldi mi kapıma haklı! gerekçeler?
Oh be.
Korkmama gerek yok artık.
Aynı yerde kalabilirim.
Köprüyü geçmek , ölüm kalımdı çünkü bilinçdışım için.
Ve şimdi varlığımdan çok daha güçlü kıldım onu.
İzin de verdim.
Ve artık güvende…Bildiği yerde…

🍀Onu ikna edebilir miyim buralarda?
Tam değişimin kapısındayken ” hadi bi’ cesaret ” diyebilir miyim kendime?
Şimdi ya da biraz sonra.
Hikayeyi değiştirebilir miyim?
Bunu gerçekten istiyor muyum?
Eskiyi bırakmayı gerçekten istiyor muyum?

Hadi bi’ cesaret.
Olabilirim, yapabilirim.
Olabilirsin, yapabilirsin.

Kolaylıkla🙏

Korkunun kaybolmasına enerjimi harcamak yerine ona bakış açımı değiştirmeyi seçsem hayatım nasıl olurdu?

Korkuyu korkunç kılmak yerine normal, olabilir kılmak.

Çünkü insan korkabilir. Bu duygu dünyaya eklendiyse bir sebebi vardır . Yani yaşam kalitemi düşürmüyor , yaşam mücadelesi haline gelmiyor ve iyilik halimi genel anlamda devam ettirebiliyorsam , o yanımda kalabilir. Hatta bazı yerlerde varlığı doğru yolda olduğumu gösterebilir seçimlerimde.
Kaybetme korkusu da son zamanlarda korkuların içinden bolca duyduğum. İnsan dostunun desteğini kaybetmekten korkabilir değil mi? Ailesinin ölümünden de korkabilir, evladına birşey olmasından da , sevgilisini kaybetmekten de , işini değiştirirken de korku duyabilir. Ne kadar insani değil mi? Tekrar ediyorum. Bu hal yaşam kalitemi yüksek oranda etkilemiyorsa öyle normal ki. Kendimizi anormal , yanlış , berbat kılmak için en çok kullandığımız kelime kendisi. Bazen de adım atmamak için sağlam bir kılıf:)
Bunlar hep ego oyunları:) Korkunun bize bir bakış açısı yok da bizim ona karşı ne çok bakış açımız var…

E bu normalse , şimdi gücümü elime alıp onun elini kendim tutabilirim. Sırtımı dönmek ve karşıma almak yerine yanıma alabilirim.
Normalim. İnsanım. Hepsi gelir, hepsi geçer. Gelir , bekler, geçer gider. Bazen kalır, uzun kalırsa yüzüne bakabilirim. Destek de alabilirim.
Bu da normal.
Şimdi buralara bakıp ne ölçüde etkiliyor, oyunu ben mi yaratıyorum yoksa eşlik etmesine izin mi vermiyorum diye bir bakalım mı?
Kolaylık olsun diye tüm yazdıklarım. Zor yollarını hepimiz az çok biliyoruz değil mi?