Etiket

edaozguler

Browsing

Hayaline, seçimine yaklaşırken bir ses gelir en yüksek tonda; ” Ya bırak böyle şeyleri. Hem yapacaksın da n’olacak? Olunca rahatlayacak mısın? Aradığın bu değil bence. İyisin işte böyle. Değişme. Kal burda…”
Buralara inanmamız an meselesi.
” Evet ya, haklı. “
Yok oraya gitme:)
Duy da inanma:)
Bu ses, tek konusu hayatta kalmak olan, değişimden korkan ( onun için ölüm gibi bu ) , güvendiği o bildiği yerde kalmak isteyen parçan.
İçimizdeki seslerden biri.
Egon.
Ve güzel bir haber:
O sesi duyunca sevin 🙂
Hem de çok sevin.
Bu şu demek: Hayalinin kapısını açmana ramak kaldı. Ve ben korkuyorum.
Çünkü eğer seçmemiş, yaklaşmamız olsaydın, hiç böyle bir ses duymazdın. İçinde korku olmazdı. Senaryolar olmazdı. O zaman ego seçmediğini bilecek ve ” konuşmama gerek bile yok, şu an zaten ortada panik yapacak bir şey yok. ” diyecekti 🙂
İşte tam bu yüzden o ses doğduysa doğru yoldasın.
Ağlayabilirsin:)
Mutluluktan…
Sonra korkabilirsin de.
Bu normal.
Hepsi normal.
Öyle yaklaştın.
Öyle hazırsın işte.
Artık gerçekleşebilmesi de an meselesi.
O yüzden yazarım ya ara ara, korkunu yok edip yola çıkmaya çalışmaaaa. Beyhude çaba.
Korkunla el ele ilerlemenin bir çok yolu var.
Onu bul.
Bu sesi yanına alıp devam edebilir misin?
Bunu normal kabul edebilir misin?
Bu sesi kendinden, seçiminden büyük yapmadan ve yok saymadan, onu bilerek, duyarak ilerleyebilir misin?
Konumuz bu.
Yapabilirsin bence.
Ne dersin?
Kolaylıkla.

Gün içinde sadece ve sadece kendim için zevkle yaptığım, paylaşma, görünme, ürün çıkarma beklentisi olmadan yaptığım ne var?
Ne günüme neşe getiriyor?
Ne ile vakit geçirirken iyi, tatmin ve neşeli hissediyorum?
Yapılacaklar listemiz çok.
Sorumluluklarımız, zorunluluklarımız.

Son 10 gündür dolu bir çalışmalar dizisi hazırladığımda kendime, bu soruyu yanımdan ayırmamayı seçtim. Çünkü yaptıklarım, yapacaklarım sonuç odaklı. Ürün var olacak sonunda.
Peki ya gerçekten yaparken eğlenceli mi? Ya da eğlenceyi içine ekleyebilir miyim?
Her ne yapıyorsam çok da bayılmadığım, onun içine bir tutam farklılık katabilir miyim söylene söylene devam etmeyeyim diye?
Ya da her gün kendime 5 dakika ayırabilir miyim, sadece sevdiğim birşeyle ilgilenmek için?
Eğer yoksa, bilmiyorsam, otomatik pilotta gidiyorsa, her gün 5 dakika düşünebilir miyim, gerçekten günüme ne eklemek iyi hissettirir?

Bazen gerçekten bilemiyoruz.
Öyle kapılıp gidebiliyoruz.
Sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Bazen de sonuca odaklanıp kalıyoruz.
Ürünün derdine düşüyoruz.
Bekliyoruz.
Lezzet almıyoruz.
Yaptığımızdan da birşey anlamıyoruz.
Böyle zamanlarda bir farketmelik mola iyi geliyor.
Farketmek.
Burdan başlıyor.
Bir şey, sadece tek bir şey tüm günümüzün enerjisini değiştirebilir.
Senin var mı heybende her gününe ” oh “dedirten, neşe, keyif veren herhangi bir şey?

İsteklerine dair motivasyonunu kaybettiğin her an hatırlat kendine bu yolu neden seçtiğini. Güçlü nedenini hep hatırlat.
Ve sor kendine: ” Eğer gerçekleşirse en iyi ihtimalle hayatım nasıl olur, ben kim olurum? ”
Gözlerini kapatıp hayaline gir, duygusuna.
Kim olurum kısmındaki kendini izle. Nasılsın?
Odaklan buraya.
Her seferinde.
Hiç pes etmeden.
Bak oraya.
Besle.
Sahi nasıl olur?

İsteğine dair kaygılandığın anda ise tek bir soru sor kendine:
” Gerçekleşmezse en kötü ihtimalle ne olur, korkum ne? “
Canlandır bunu.
Gerekirse yaz.
Sesli anlat.
Belki dakikalar yetecek.
Belki bir tam gün geçecek.
Belki bir kaç zaman.
Tam olarak gir o alana.
En kötü ne olur?
” Oh be ” yerine gelene kadar, bağımlılığın yokolduğunu hissedene kadar, isteklerinden ibaret olmadığını algılayana kadar, özgürleşene kadar, yani tüm hayati kılmaları bırakana kadar, bulunduğun yerin içinde birkaç iyi şey bulana kadar, burası da iyi diyene kadar devam et.
✔ Canlandırırken bunu, hafiflik şimdide olmayabilir, yarını, 1 ay sonrasını, 1 yıl sonrasını, 5 yıl sonrasını da hesaba kat.
Bir an / zaman gelecek, hafiflik orda yakalayacak seni.
Orayı bulana kadar en kötü kısmını düşün ve bitir.

✔ En iyi ihtimali istediğin her an, en kötü ihtimali ise sadece bir kez canlandıracaksın unutma.
Çünkü sürekli en kötü ihtimali kabul etmekten bahsedersen kendine ya da diğerlerine egonun oyununa girmiş olursun. İsteğine yolculukta kurban rolüne giriş hali bu, yüzünü sürekli oraya dönmüş bir hal, ” kabus değilse en kötüsü e o zaman o olsun ” gibi bir yerden ego seni şuan bulunduğun yerde tutmak istiyor bilesin.
✔ Ve bu çalışmayı yaparken korkma. Kötüyü çağırmıyorsun:)
Korkunun yüzüne bakıyorsun, onunla tanışıyorsun. Gerçekten o kadar korkunç mu diye tartıyorsun.
Bu kadar.
✔ Biz en iyi ihtimali bazen hiç düşünmediğimiz için,bazen en kötü ihtimali hiç düşünmediğimiz için, bazen en kötü ihtimali hep düşündüğümüz için karışırız.
Bu karışıklıktan çıkabilirsin.
Her isteğin, dileğin için,
İstersen dene.
Sadece dene.
Dilerim sana da hafiflik getirir.
🙏🙏

Bir beden çalışmasıyla geldim bugün.

Bu çalışmayı gece 23.00 – 01.00 arası yaparsanız harika olur ama illa o saatte yapmanız  zorunlu değil. Sağ elinizi, parmaklarınız açık duracak şekilde karaciğerinizin üzerine koyun ve önce varlığını hissedin. Öfkenizden, kininizden, kibrinizden etkilenen, esas görevlerini bu sebeplerden ötürü yapamayan bir organınız kendisi. ( yeri midenin sağ yanında, sağ göğsün altında ) 10 dk boyunca elinizi ordan ayırmayın ve şunları tekrar edin ” Doğduğum andan bugüne dek taşıdığın ağırlık yaratan tüm öfkemi, kinimi, kibrimi, hırslarımı serbest bırakıyorum, arınmaya niyet ediyorum, arınmayı seçiyorum. Geçmişten bugüne herkesi affediyorum. Kendimi affediyorum.” Eğer aklınıza isimler gelirse onları da söyleyebilirsiniz : ” … ( kişiyi ) affediyorum ” diye ekleyebilirsiniz yukarıdaki cümlelere . 7 gün boyunca ara vermeden devam edin. Sonrasında haftada 1 şeklinde devam edebilirsiniz.

  • Karaciğer değerlerinizde yükseklik ve karaciğer hastalıklarından herhangi birisi sizde varsa deneyin. 
  • Geçmişe dair öfkeleriniz geçmiyorsa deneyin.
  • Burcunuz ateş grubuysa ( koç, asla,yay ) mutlaka deneyin ve yazdığım şekilde devam edin.

Yaklaşık 4 senedir bu çalışmayı kime verdiysem harika geri dönüşler ve mucize sonuçlar aldım.  Bakalım sizin hayatınızda neler olacak?

Hatırlatma: Çalışma sebebimiz öfkelenmemek değil , öfkeyle ilgili konusu geçmiş ama bizim taşımaya devam ettiğimiz yüklerimizden arınmak.  Çünkü duygular dünyada bizim için var. Öfke , öfkelenmek normal. Dünü bugüne taşımak ağırlık sadece. Ve bir diğeri kibir, hırs konusu. Kibirden , hırstan kaçmak değil, onların bizim bakış açımıza göre yarattığımız ağırlıklarından arınmak. Kibirli olmayı ya da hırslı olmayı iyi -kötü kılmadan , tanımsız yerden işlemek, kutupluluk yaratmadan.

Her geçen gün hayatınıza daha fazla hafiflik aksın dileğim.

–  Mesleğiniz nedir?

Şöyle sorulsaydı ya:
– Dünyaya olduğunuz katkı nedir?

Mesleğinizin ismini söylemek yerine , olduğunuz katkıyı söylemeyi seçseydiniz?
Hepimiz işimize günün bir bölümünü ayırıyoruz. Bazılarımız neredeyse tüm gün bazılarımız yarım gün ya da daha az. Bir katkımız olduğu kesin.
Gerçekten aslında ne yapıyorsunuz? İşte tam orada kattığınız bir değer var , farklı olan birşey, size ait, sizin cümlenizle.
Misyonunuz.
Bu öyle değerli ki…
Doktorsanız ‘ tedavi etmek ‘ hemşireyseniz ‘ bakım vermek ‘ koçsanız ‘ seans yapmak ‘ , ev hanımıysanız ‘ yemek yapmak anneyseniz ‘ çocuk bakmak ‘ değil. Ötesi. Gerçekten ne yapıyorsunuz?
Anlam yüklemek…
Eğer daha önce hiç buradan bakmadıysanız , o zaman…
Tüm anlamlar değişebilir.

Ve hatta , çalışmıyor bile olsanız bu dünyada ne yapıyorsunuz?

İste olsun, seç gelsin, olmadı mı değiştir, yeniden iste, boşluğu hemen doldur …. Derken derken , bunları okudukça bir karışıklık oluyor belli ki. .

Ya o sıra canımız hiçbir şey istemek istemiyorsa? …. Nasıl da normal, nasıl da insanlık hali … Şuan ki o konfor alanı dediğimiz bilindik yeri bi’ alıp kabul edebilir misin orda ? Varolanları görebilir misin ve tadını çıkarabilir misin deneyimlerinin ? O planladığın ya da hayalini kurduğun yerden beklentini çekip ana gelebilir misin? Ki bu da hiçbir şey yapmama seçimidir:)

Hiçbir şey yapmamak nasıl olur ki senin için? Hiç buranın tadına baktın mı? Bunu okuduğunda neler geçiyor zihninden? Bedenin nasıl tepki veriyor buna? Nefes alıyorsun ya, yaşıyorsun ya, bu yetiyor mu? Yaşamak , kocaman birşey yapmak işte… Yapmak-tan olma-ya geçme hali hatta. Bunu görmek yerine elimizi hep ileride neyi yakalayabilirim’den çekmediğimiz ne çok an var değil mi? Halbuki gelsek bi’ buraya. Şimdi ki ben’e. Elle tutulur olana, gözle görülür olana, bedenle bilinir olana. İşte burayı beslesek nefesimizle , ritmimizle , gülüşümüzle, ufak dokunuştan anladığımızla. Belki bir süre de böyle olmak iyidir he ne dersin? 

Bir bakıyoruz ki şuanı farketme sebebimiz bile ” çözüm anda geliyormuş biliyor musun? , şuanıma tamam dersem yeniyi hayatıma çekebilirmişim ” cümleleriyle yine beklentiye gidiyor. ” Şunu yaparsam şu olur. ” … gibi gibi. .

Durmamaya dair bildiğimiz cümlelerden bazen bir adım geri gelip buranın da misafiri olmak. Bence denenebilir. Ne dersin? 

Herhangi birşey istediğinde , dilediğinde ve olamama halinde sana kolaylık sağlayacak bir araç vereceğim bugün.
Gelen sorularda da oluyor benzerleri.
Neyi hayati , olmazsa olmaz yapıyorsak , farkında olmadan önüne set koymuş olabiliyoruz bu bakış açımızla.
Bu noktada , iki yerden bakmanı istiyorum senden.
Biri ” … varlığının nesini sevmiyorum? ” Şaşırtmaca gibi görünse de şöyle düşün. Eğer sevseydin şuan seninle olurdu…
Diğeri ise ” …. olmamasında güzel olan şey ne? “

İlişki isteği diyelim. İki sorunun cevabını yaz , düşünerek farkedemeyebilirsin. Bırak yazarak bedeninden aksın. Bedenin bunun cevabını biliyor.
İlk soru ” İlişkim olmamasının nesi güzel ? ” Diğer soru ise ” İlişkinin nesinden nefret ediyorum? “

İdeal beden isteğini ele alalım.
” Kilolu olmanın nesini seviyorum? Zayıf olmanın nesinden nefret ediyorum? ” Yaz bunu bakalım neler çıkacak. Kınadıkların, yargıladıkların mı var? Yoksa korkuların mı? Aksın…
Ve bu konuya ek ‘ ideal beden ‘ tanımı da yapabilirsin. Bu yepyeni bir yer açar hayatında.

İş arıyorsan ” ( eğer çalışmıyorsan ) Evde olmanın nesini seviyorum , ( sevmediğin işteysen ) Burda olmanın , şikayet etmenin, mutsuzluğun nesini seviyorum ? Çalışmanın / hayalimdeki işin olmasının nesini istemiyorum ? “

✔ Tüm bunların ardından, gör ki bunlar geçmişten referans aldığın yerler. Şimdi aynı olmayabilir. Farklı bir deneyim olabilir. Herşey gönüllü müsün o şeyin olmasıyla ilgili ?

✔ Ve hayati kılmayı bırakmaya da gönüllü olabilir misin? Hayati kıldığında kendi varlığından daha büyük ve güçlü yapıyorsun onu.

Bir başlangıç olsun burası. Neler akacak, neler açığa çıkacak merak ediyorum. Kendi bakış açılarını görmek ne hissettirecek?
Özellikle o istemediğim dediğin yerlerde , yalnızlıkta , mutsuzlukta, huzursuzlukta, işsizlikte sevdiğin gizli , açığa çıkmayı bekleyen bakış açıların var ya, işte onlar , oralar… Çok keyifli . Oyun gibi .Neşeli. Sonunda kendine ( bakış açılarına ) bolca gülebilirsin:) Çünkü gerçek olan neşeli ve hafiftir. Biz seanslarda buralarda bazen fazla eğlenebiliyoruz. Hepsi ilginç bakış açısı , hepsi bakış açısı, dönüşebilir , hayati değil 🙂

” Biraz ciddi ol. “
” Şurda ciddi ciddi birşey konuşuyoruz.”
“Sen hiç ciddi olamaz mısın? Hep laylaylom😊”

Bakış açılarını benimle birlikte görmek ve dönüştürmek isteyen var mı? Hadi başlayalım o zaman:

Eğlenceli yaşamayı nerde kötü yaptınız?
Kimi yargıladınız ya da kınadınız?
Ciddi olmanın değeri ne?
Burda sevdiğiniz ne varsa, neşede keyifte reddettiğiniz ne varsa hepsini yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
Neşeli insanları severken öyle olmamak için direndiğiniz , bununla ispat etmeye çalıştığınız herşeyi ve heryeri yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
Dünyada bu kadar acı varken içeride ve dışarıda neşeyi, eğlenceyi, gülmeyi kendinize yasak kıldığınız ve neşenizden utandığınız mutluluğunuzdan utandığınız heryeri de iptal edelim mi?
Ve yine aileniz dostlarınız acı çekerken nerede neşeyi haketmediğinize karar verdiniz ? Kaç yaşında? Onlarla aynı kalmanın değeri ne? Ve belki asıl siz neşeden, keyiften işleyince onlara da katkı olacaksanız?
Bu dünyada üreten, büyüten, katkı olan enerjilere bir bakın. Neşeler, paralar, keyifler, mutlular. Olmak istediğiniz katkı hem kendinize hem dünyaya , ya burada saklıysa?
Size hayatınızın neresinde ciddi olmanın güzel olduğu , doğru olduğu, gerekli olduğu söylendiyse ve siz bunu kendi doğrunuz kabul ettiyseniz bununla ilgili de heryeri yıkıp yaratımını iptal edelim mi ?
Sorulara evet demeyi seçen herkes; acaba tüm bunlar dönüşseydi kim olurdunuz, hayatınız nasıl olurdu?

Yaşamayı ciddiye alacaksın. ” dizelerinde okurken Nazım Hikmeti de , orda tutkuyu duyuyorum ben , yaşamın tadını çıkarmayı , doya doya tadına vara vara yaşamayı duyuyorum. Anlamlı bir hayat yaratmak ve yaşamak . Ne değerli değil mi şiirdeki gibi?
Ve anlamlı bir hayat için ciddi olmanıza gerek yok biliyor musunuz?
Ciddi durmanıza , ciddi konuşmanıza ve içsel konuşmalarınızı ciddi yapmanıza, ciddi ciddi problemlerinizi! düşünmenize gerek yok.

 Burda benim asıl temas etmek istediğim yer , içsel neşe , içsel keyif , eğlence kısmı. Dışarıya yansıyan zaten o olacaktır da devamında, ilk hedefim iç dünyanız.
Bunu hakettiğinizi biliyorsunuz değil mi? Sadece seçin ve hediyelerini alıp kabul edin 💖

Aşk büyüten, besleyen bir enerji. Eğer küçültüp daraltıyorsa sizi ve hayatınızı ve ilişkinizi oradaki aşk mı bir bakın lütfen.
Birliktelik için bazılarımızın bakış açısına göre aşk gerekli olmayabilir. O zaman ilişkiniz için aynısını düşünün. Besliyor mu, büyütüyor mu? İyi hissettiriyor mu?

Müsait bir zamanınızda mümkünse şimdi birkaç saniyeliğine gözlerinizi kapatın. Bir yerde sizin , sevgilinizin-eşinizin ve ilişkinizin varlığını görün. Bir yerde karşılaşmış olun onlarla ve uzaktan izleyin. Kişiler nasıl ? Seviyorlar mı birbirlerini ? Tatminler mi bu ilişkide ? Mutlu görünüyorlar mı ordan bakınca? Birlikte olmaktan memnunlar mı? İlişkileri nasıl peki? Onlar iyi olabilirler de ilişkileri de iyi mi? Sadece gözlemleyin, çoğu cevap burda önünüze düşecek zaten🌹
.
Sık sık şikayet ettiğiniz bir ilişkiniz varsa ve bitmiyorsa ” ama seviyorum ” yerinin biraz dışından bakın. Belki beslendiğiniz yerler vardır. Belki çocukluğunuzda öğrendiğiniz ilişki modellerinin biri ya da birkaçının tekrarı, güvenli alanınız, bildiğiniz yer, belki dönüşmeniz için bir araç, belki bazılarınızın bakış açısıyla bitmek bilmeyen sınavınız, belki büyüme alanınız. İşte buralarda soru sorun: ” Gerçek, bu ilişkideki gerçek ne ?
Görmem gereken şey ne?
Şuan farkında olmadığım neyi farkında olabilirim ilişkimle ilgili ?
Neye ihtiyacım var?
Bu ilişkide neyi seviyorum? ( Kaçmak istediğiniz bir ilişkiyse de sorun , hatta özellikle sorun bu soruyu 🙂 )
.
.
İlişki üzerine çalıştığımızda bazı sorulardan sonra , ” ee şimdi napayım? ” sorusu üzerine söylerim bunu: ” Şimdi izleyin.” Çözmek dediğiniz şeyin ötesine geçin. Önce görün , bakın, tadın, görünenin ötesinde blokajlarınıza dokunun, temas edin, onlardan arının. O illa hareket istediğiniz yere gelmeden önce farkındalık kısmında bir süre kalın. Telaşsız.
Sonra seçim yapmak gelecek .  O da başka bir yazının konusu. İlk adım farkettiklerinizi alıp kabul etmek. 

Kolaylık olsun…

 

 

Hayatta herkes ne çok şeyin olmasını istiyor değil mi? Peki kaçı bunları gerçekleştiyor?????
Peki ya sen….
Sen sadece isteyen misin?
Yoksa gerçekleştirmek için yola çıkanlardan mı?
Hayatta her günün daha keyifli, daha iyi , daha huzurlu ve enerjik geçseydi bu nasıl olurdu?
Bunun olmasını gerçekten istiyor musun?
Ve istediğini kazanmak için gerekirse kaybedeceklerin de olacaktır , buna hazır mısın?
Karar vermeden önce yazıyı okumanı ve sonra seçimini yapmanı tavsiye ederim…. Cevabın evet olursa aşağıda uygulamada sana kolaylık sağlayacak çalışmaları da yanına al olur mu? Yolda çok ihtiyacın olacak. Sana en uygunlarını seç. Nasıl mı? Ruhun sana hangisinin iyi geldiğini ve geleceğini farkettirecektir.
İstediklerimizle ne alakası var peki enerjimizin ? İsteklerinle – zihnin, bedenin ve ruhun hizalı olduğu sürece onu hayatına davet edebilirsin. ‘ Olmayacağını bile bile neden isteyeyim, neden hayal kurayım ‘ dediğin andaki enerjine bak, negatifte değil mi?
Ama isteğinle hizalanırsa zihnin , yüzünü o tarafa dönersen ve enerjini istediğin yöne verirsen işte o zaman sürprizler seni bekliyor olacak.
optimism
  –
Bazı insanlar hiçbirşey yapmadan keyiflidir hep , çevrende var . Enerjilerinin kolay kolay düştüğünü göremezsin, kendi alanlarını müthiş korurlar, nasıl olur da hiç sinirlenmezler diye merak ederiz hatta değil mi? Algı farkı ve seçimler devrede diyebiliriz buna kısaca. Bazı insanlarda ise dokunsan etkilenir bir hal vardır ve tüm gün , çevresel ve içsel faktörlere bağlı ani inişler-çıkışlar dengesini tamamen bozar, akşam neden bu kadar yorgun ve bitkin olduğunun cevabını arar durur. Yattığı sıradaki frekans alanına bağlı olarak aynı frekansta da uyanır, bu döngü sürekli birbirini tamamlar…
                             Sen neredesin ve bu alanı nasıl dengelersin?
dilek-taslari
” Kendin için mesai yap gerçekten, değerli kullan zamanını. Buna değersin, bunu hakediyorsun. Bu hayata geldiysen , kaliteli zaman ve keyifli haliyle yaşamaya özen göster. Bu çalışma emin ol çok keyifli geçecek senin için,  kararlı , farkında, uyanık! ve sabırlı olursan.”
İşte enerjini yükseltmek için keyifli öneriler;
1. Seçimini yap. Daha iyisi olmak bana ne kazandırır’ dan yola çık ve nedenlerini belirle. Daha iyi olursan ne olur? Bunlar seni şu an’ından bir üste taşıyacaktır.  
2. Şimdiki halin ile yüzleş, eğer bilmezsen nerede olduğunu, hedefi de belirleyemezsin ve arada geçen ‘nereden nereye’ yolculuğu senin için anlamını ve değerini yitirir , gözlemleme şansın sıfır olur. Bu şunun gibi. Diyetisyene gidip ya da diyete karar verip tartılmayanı gördün mü? Sen de önce tart,  kendini gör ,yüzleş , kabul et , sonraki adım zaten % 50 seçim , % 50 eylem olacak.
10 değerini en yüksek hal olarak kabul edersek ve 0’ı da minimal kabul etmemiz halinde sen şuan kendini nerede görüyorsun 0 ile 10 arasında ?
Bu değer senin için ne demek ?
Ve çıkmak istediğin yer neresi ? Orayı da tarifleyebilir misin bana?
Kişi , kendini en iyi gözlemleyendir eğer düzenli takip edebilirse, sürekli uyanık! olursa. O yüzden takip et kendini her gün ve gerekirse günün çoğu anında. Öncelikle küçük bir not kağıdı yeter, aynı skala üzerinden kaç değerinde uyandın bugün ve güne başladın? Bunu not al . Günü bitirmek üzeresin  ve şu an kaçtasın? Aradaki fark nereden oluşmuş olabilir? Yükseldiyse iyi hal , buna vesile olan , sana iyi gelen nedir?
Düzenli bunu yazman halinde enerji iniş çıkışlarını kolaylıkla takip edebilirsin. İstediğin alana doğru çıkıyor musun? Yoksa kendi etrafında dönüp duruyor musun???????
enerjinizi-calanlara-dur-deyin-1024x494***Kendine bir süre ver skalada istediğin alana geçmek için. Hemen 1 günde olmasını bekleme . Yıllarca aynı bilinçte ve alanda yaşadın, çevren de buna uyumlandı , ilk başta bocalaman normal, değiştirmen ve dönüştürmen zaman alabilir. Kendine haksızlık etme ve zaman tanı. 3 ay, 5 ay … Sen belirle bu süreyi. Seçtiğin yere ulaştığında, her gün mesai harcamana gerek kalmayacak, sadece enerjini dengede tutmak için tetikte olman yeterli olacak. Tüm gün , diğer insanlarla ve enerjileriyle etkileşim halinde yaşıyoruz. Doğal olarak etkilenmen , yön değiştirmen an meselesi olabiliyor bazen, ama güzel yanı artık toparlaman eskisinden çok daha kolay olacak.
3. Her sabah kendine söz ver ve niyet et;
 ” Bugünümün daha keyifli geçmesi için elimden geleni yapacağım. Beni bir üste taşıyacak enerjideki insanlarla vakit geçirmeye ve olumsuz tüm enerjilere kendimi kapatmaya niyet ediyorum. “
4. Çevrende enerji emen tüüüümmmm herkesi bir süreliğine uzaklaştır, bu en yakının bile olsa, lütfen lütfen lütfen. Merak etme , hayatından çıkar demiyorum azıcık uzaklaştır, enerji alanından uzaklaştır.  Yineliyorum , gücünü kendine verince ve kontrolü eline alınca bunlara gerek kalmayacak. Enerji emenler ya hayatından gidecek ya da sen enerjini sömürmesine izin vermeden ilişkini devam ettireceksin.
Brain-Training-1
5. Bunu hergün yapmanı gönülden tavsiye ediyorum. Her gün en hareketli şarkılardan bir liste oluştur ve tam yarım saat boyunca keyifle dinle. HER GÜN!!! Uyanır uyanmaz, iş için hazırlanırken, yolda, molada , istediğin her yerde yapabilirsin. O bir yerlerde etrafında çalsın dursun, 1 hafta sonra neler olduğunu göreceksin.
6. Kimse seni sinirlendiremez, kimse seni sinirlendiremez, izin vermezsen kimse enerjini düşüremez,yansımalarını yaşıyor olabilirsin, kişi seni kendi enerjisine düşürmeye çalışıyor olabilir; o an geldiğinde, sinirlendiğinde , üzüldüğünde kendine dön, Bunu ne kadar sürede bitirmek istediğini söyle kendine.Uzun uzun aynı şeye takılı kalma. Şu an,  seni bir adım gerinden koruyacak.
7. ” Önce şu gerçekleşsin,  sonra iyi olacağım” diye bekliyorsan daha çok beklemen gerekecek:)
 Önce enerjini toparla. Bir silkelen ,kendini hisset. Bu yolda, hedefe kadar sana en iyi gelecek olan kendi motivasyonun olacak, iyi olmazsan nasıl yönetebilirsin ki süreci ?
Ayrıca o her neyse ,  olmadan da sen iyi olabilirsin, bunu deneyimle, ya o istediğin hiç olmazsa hep böyle mi yaşayacaksın bir düşün , hayırlı olana inan… 
8. Nefes çalışmalarından faydalan. Kendine bir gün ayır ve nefes çalışmalarına katıl. Evde yapılacak hareketleri de deneyebilirsin.
8. Haftanın 2-3 günü spor yap . Bu öylesine enerjini yükseltecek ki , müzik , spor ve sen. Enfes üçlü:)
9. İşbirlikçi bul kendine.Bir anlaşma yapın birlikte. Enerjin düştüğünde ondan destek al ve sen ona destek ol ama şikayet ederek asla  değil.Enerjini düşüren konu hakkında o sana dışardan bir göz olarak yardımcı olabilir, alanını değiştirebilir ya da onunla keyifli bir sohbet yapabilirsin. Tekrar an’a döndürecek bu seni , gücü geri alacaksın o alandan şu ana. Bu kişiyi biliyorsun . Bak bakalım etrafına sana kim  iyi geliyor?
birbirlerini-opup-sonra-kahkaha-atan-bebekler_9439320-7880_640x360
10. Enerjisi yüksek insanlarla vakit geçir. İnsanlar,  keyifli ve eğlenceli insanlarla vakit geçirmeyi severler değil mi? Sen kimlerle olmayı seviyorsun? Kimler seninle olmayı seviyor ? Esprili kişiliğinle  tanışmadın mı daha, belki de öylesin. Yoksa yukarıda enerji emen dediğimiz yerde misin farkında olmadan, hani o hep şikayet eden, mızmızlanan sen misin? Eğer öyleyse hemen kendine söz ver ve bunun sana iyi gelmediğini hatırlat kendine. Değiştirmek senin elinde.Şikayet geldiği anda diline sus lütfen, farket ve susmaya geç. 1 gün değil , 2 gün değil, en az 1 ay boyunca hiçbir şeyden şikayet etme içten ya da sözel. Olan oluyor zaten. Söylenip olumsuzluk yükleme bedenine. Ruhunu daraltma, ferahlat aksine.
11. Immmmm şöyle güzel bir masaj , cilt bakımı hediyesi fena olmaz değil mi? Kendine bir ödül ver  bu hafta veya bu ay içerisinde. Hemen randevunu al o zaman.
12. Çocuklar müthiş enerji kaynağı. Onları gözlemlediğinde , için kıpır kıpır , yüzün gülümsüyor biliyorum. Onlarla vakit geçirme imkanı oluşturabilirsin kendine. Hani düşüp kalkıp birşey olmamış gibi devam ediyorlar ya, sen de ordan geldin ve tekrar aynı enerjiyle dolman mümkün.
13. Hayatın mükemmel olmayabilir. şu an mevcutta bir konu ile zihnin dolu ve sana engel oluyor olabilir. Önemli olan işte burda enerjini dengelemeyi başarabilmek. Herşey mükemmel olsaydı zaten , bu bilgiye  ihtiyacın olmayacaktı. Seninle aynı durumda olan milyonlarca insan var. yalnız değilsin ama ilham kaynağı olabilirsin.İnsanlar feyz almayı sever. Bu süreçteki deneyimlerin onları motive edebilir.
tumblr_nkwnorX9Z01tt9npso1_1280
13. ŞÜKRET. Neler varsa etrafında, ailen , dostların, elinde olanlar, işin, sevgilin, eşin, çocukların nefesin, zihnin, varlığın , hesabındaki veya cüzdanındaki para, yaşadığın yer… Sevdiğin her şey için HER GÜN teker teker şükret. Yeni birşey geldiyse onu da ekle ; muazzam bi farkındalık yaşayacaksın. Yok dediğin şeyler belki de etrafında ve görüş alanından çıktılar , varlardı aslında kimbilir…. 1 ay düzenli yapmaya var mısın?
 Nedenli-sonuçlu , başlangıçlı-bitişli süreci istediğin zaman başlat, öteleme , hemen şimdi başla. Kendini iyi hissedecek başka neler olduğunu sen benden daha iyi bilirsin. Mucize aramıyorsun değil mi? Senin bilmediğin birşeyi sana söylemiyorum, hareket etmen ve motive olman iyi gelecek. 
Hala iyi hissetmezsen kendini , bireysel destek alabilir, profesyonel destek alabileceğin alanları birlikte bulabiliriz.
Sevgiyle, heyecanla ve coşkuyla kalman dileğiyle… 
Eda ÖZGÜLER
Profesyonel Koç