Etiket

inanç

Browsing

Geçen günlerin birinde işte biz yine güvercinleri besleyelim diye çıkıyoruz yola, buğday aldığımız yerde kalmamış buğday. E napalım şimdi diyoruz. Geri dönsek niyete uymayacak. Yakınımızda bir fırından ekmek alıp verelim diyoruz. Başlıyoruz Masal’la minik minik bölmeye.
Bi’ Masal yiyor ekmekten, bi’ kuşlar:)
O sırada dua ediyorum seslisinden, bir dileğim var ” Ol dersin olur Rabbim” diyorum, ” nasip et. “
Tam o sırada bir kadın yanımıza yaklaşıyor, elinde koca bir buğday dolu poşet. ” Siz verin, minik kız versin bunları ” diyor…
Olmayanı orda anda olduruveriyor.
Daha ne desin?
Duamı bile unutup sadece bakakalıyorum.
Masal neşeyle kuşlara veriyor.
Ben sadece şükürdeyim.
Daha ne desin?
Daha ne diyeyim?

…..

Geçinmeye gönlün var mı?
Gerçek, hayatla geçinmeye gönlün var mı?
O zaman savaşı bitir ve barışa geç.

Dirençlerine, bariyerlerine, aslalarına, illalarına bir baksana.

Hastalıklarınla,
yaşam alanınla,
çevrendekilerle,
hava durumuyla:) ( Öyle değil mi ama, kardan, soğuktan, yağmurdan, böyle kapalı havalardan nefret ediyorum demiyor muyuz bazen? )
dünyayla,
geçmişinle,
ailenle,
parayla,
işle,
yalnızlık ve birliktelikle savaşını farkında ol.

” İstemiyorum, git. ” demek yerine;
” Sen mi büyüksün, ben mi? 🙂 demek yerine;
Sadece sor:
” Seninle barış içinde olmayı gönüllü olsaydım , bu ne yaratırdı? Hayatım gerçekten nasıl olurdu? Bunun için gerçek, ben ve bedenim hangi enerji alan bilinç olabiliriz? “

( Şu anki enerjim, bilincim savaş yaratıyorsa, başka bir enerjiye geçmeliyim. Bu neresi?? Soru buna alan açıyor ve bunu sen bulma. Sadece sor ve bırak. Hangi enerjide olsan barışı seçerdin? Sorduktan sonra izle. )

Her gün sor.
Aklına gelen her an sor.
Sormak iyi hissettirmediyse, söyle:
” Seninle barışmaya gönüllüyüm.
Seninle barış imzalamaya gönüllüyüm.
Seninle barışmaya gönüllüyüm “
.
Sadece gönüllü ol.
Seçimden bahsetmiyorum bile.
Gönüllülük herşeyi değiştirebilir.
Milyonlarca yeni olasılık belirebilir.
Kaçan kovalanır:)
Kaçma.
Savaşı bırak.
Dirençleri kaldır.
Bariyerleri indir.
Bırak aksın ve geçsin.
Geldi ve geçsiiiin, gitsin.
Su gibi… Aksın…

Hala kalmaya devam eden bir şeyse hastalık gibi, kalmakta bir bildiği, anlatmak istediği vardır.
Sana hatırlatacakları vardır.
Onun da bir bilinci var hatırla.
Yanında bir insan oturuyor ve onunla konuşuyormuşsunuz gibi – karşına alma onu, karşında görmek de savaş – konuş onunla.
“Gelmenin bir sebebi var biliyorum. Peki gitmek için neye ihtiyacı var?
Neyi anlamam gerekiyorsa, anlamaya gönüllüyüm, bilmeye gönüllüyüm. Gitmene gönüllüyüm. Kalmana da. Gitmeye hazır olduğunda gidebilirsin. Ben hazırım. “

Neyle barışmak geldi ilk, kalbine ilk ne düştü?
Dilerim kolaylıkla dönüşsün🙏🍀
Şifa olsun.

Ne çok ” dikkat et ” dediğimizi farkında mıyız, özellikle çocuklara?
Peki ya ” farkında ol ” deseydik acaba nasıl olurdu?
Farkında olmadan neye dikkat edeceğimizi nasıl bilebiliriz ?
Mesela diyelim ki çok şikayet eden biriyim.
Buna dikkat etmem için önce farkında olmam gerekmez mi?
” Aa öyle mi hiç farkında değilim bu kadar şikayet ettiğimi… “
Burası.
Sonrasını izleyelim işte…
Ya da diyorum ki “nefesi burnumdan almaya dikkat ediyorum. “
Bunun bir adım öncesi, önceleri nefesi ağzımdan aldığımı farkında olmam değil mi?
Gün içinde birkaç kez dursam ve baksam; nefesim nasıl, ağızdan mı burundan mı, karından mı göğüsten mi , sığ mı derin mi? Farkında oldum. Sonra ideal forma getirebilirim. Burnuma yönelebilirim. Dikkat etmeme gerek kalmaz. Farkında oldukça, oldukça değişir.
Ya da diyelim ki; ” Olumsuz kelimeler kullanmamaya dikkat ediyorum. “
Dış seste dilediğim kadar kullanmayayım, içeride olumsuz kelimeler dans ediyorsa , bunu farkında olmazsam, bu gerçekten değişim yaratır mı?

– Neden bir ilişkim yok, o kadar da dikkat ediyorum ilişkiler hakkında iyi düşünmeye, konuşmaya. Haketme olumlaması yapıyorum sürekli.
– Peki sence ilişki ne demek?
Peki erkek / kadın ne demek?
– İlişki yük / fazla sorumluluk / özgürlüğüm gider / erkekler/kadınlar aldatır, güvenilmez,bencil….
👉 İşte burası. Kendini korumaya çalıştığını farkında ol, aldatılmaktan, kandırılmaktan koruyorsun.Çünkü “Hepsi aynı” diye konuşan bir bilgi var içeride. İlişki kısıtlar diyorsun. İlişkileri böyle tanımlıyorsun. Doğal olarak özgürlüğün sona ersin istemiyorsun. Farkında ol. Sonra tamam dikkat edebilirsin istediğin zaman. Hatta bana göre dikkat etme ki kök inançlarım sohbetlerde öyle kendiliğinden akıversin dışarıya. Ve bunu işte yine o zaman farket. Ama yine de sen bilirsin:)

Farkında olmak; çabasız, yumuşak, akıcı ve anlamlı.
Dikkat etmek; çaba gerektiren, sert, ani, katı ve durdurucu.

Yazılarım da işte bu yüzden hep farkında olmak üzerine.
O yazıyı okurken içinde dönen hikayeyi farkında olasın diye, sonra bir boşluk olsun ve orayı yeni bir seçimle doldurabilesin diye. Gerisi kolay.
Dilerim kolayca olsun🙏

Burada daha çok işimiz var…

Görülecek yerler var daha.
Yaşanacak aşklar,
Okunacak kitaplar,
Tanışılacak yeni insanlar var.
Neşeli masalar,
Kurulacak hayaller var.
Ve onları gerçekleşmiş halleri var.
Yazılacak yazılar,
Dinlenecek sesler var. Müzik…
Dokunulacak kalpler,
Uyanmayı bekleyen insanlar.
Sesi olmamızı bekleyen çocuklar.
Dikilecek fidanlar var.
Her türlü emanete iyi bakmayı seçmek var gerçekten…
Yeşile, maviye, canlıya, cansıza.
Aşkla yaşamak var. Hakkını vere vere.

Elinin yetişebildiği kadar, kalbinin verebildiği kadar, ruhunu katabildiğin kadar. Hem kendine hem dünyaya.

Zaman değerli.
Daha çok işimiz var.

Değil mi?

Böyle hissetmende yanlış olan bir şey yok.
Normal dedikleri şekilde duygularına izin vermende de yanlış olan birşey yok.
( Eğer birilerinin sınırlarına girmiyor, kendi duygundan onları sorumlu tutmuyor ve davranışların şiddet içermiyorsa)

Ama onlar sana;
” Saçmalama ” derler.
” Abartma istersen ” derler.
” Amma da duygusalsın , amma da ciddiye alıyorsun hayatı, amma da takıntılısın ” derler.
” Bi kendine gel, ne bu böyle dağıldın hemen ” derler.
” Bunda korkacak ne var şimdi? Sakin ol. ” derler.
” Ağlama, ağlanacak ne var bunda, bozma sinirlerimi ” derler.
” Bu kadar sevinecek ne var bunda, altı üstü… ” derler.
” Ne bu böyle görmemiş gibi, biraz ağır ol. ” derler.
Onlar derler.
Diyecek bir şey hep bulurlar.
Sadece konforsuz hissettiğin yerlerde değil, çok mutlu anlarında da yaparlar.
Çünkü hep diyecek bir şeyleri vardır yanlış kılmak için.
Hayatını,deneyimlerini, dirençlerini, zaaflarını, travmalarını, içinde olan biteni bilmeden, öyle, sadece derler. Kalıplara sokmaya çalışırlar, onlar da bir yerde bunu öğrenmişlerdir. Belki kendi yaralarına söylüyorlardır bunları. Tabi bu onların konusu, senin değil. Önemli olan sana söylenenlerin karşısında senin duruşun.

Sonra bir şekilde tanışırsak seninle bunları kendi sözlerinmiş gibi nasıl sahiplendiğini görürüm, kendini yargılarken duyarım seni.
” Abartıyorum değil mi, niye böyleyim? ”
” En sevmediğim yanım fazla hassas olmam. ” derken sen,orda elin ve alemin belki çok yakınlarının sözlerini duymuş olurum. Senin fikrin çıkmaz çoğu zaman. Birileri demiştir, sen öyle sanmışsındır ya da gerçekten öylesindir, ne var bunda?

Bir duyguyu ne dozda yaşadığın sadece seni ilgilendirir. Belki bir kaynağı vardır, belki sen böylesindir, belki burcunun etkisidir, belki o gün öyledir, belki hep böyledir.
Bu her neyse yanlış değil.
Yineliyorum 👉 ( Eğer birilerinin sınırlarına girmiyor, kendi duygundan onları sorumlu tutmuyorsan ve suistimal etmiyorsan )

Rahatsızsan bundan tabi ki üzerine çalış, destek al.
Ama sen memnunsan olan şey tamam.
Orda öyle kalabilir.
Yorduğunu anlarsan değiştirirsin zaten.
Ama bil, bunların hiçbiri kötü değil.

He varsa rahatsız olan, gidebilir.
İlla kalacaksa sınır koyabilirsin, bu ve benzer cümleler devam ederse durdurabilirsin.Etiketlenmeye son verebilirsin ve bu etiketi berbatmış gibi algılamaya.
Hem bu sözlerin kime ne faydası olmuş ki sana olsun?
Durdur.
Şiddeti sustur.
Bunun yapılmasına izin verme.
İzin verme.
Hayır .
Belki sadece tek kelime
Hayır.
Kendine bu zamana kadar neler yapılmasına izin verdin bilmiyorum ama bundan sonra dur diyebilirsin.
Hayır diyebilirsin.
Nasıl iyi geldiğini hissedebilirsin dilerim🙏
Kolaylıkla.
Not: Peki onlar kimler? Hepimiz, bir kaçımız, bazılarımız. Kendimize dönüp bakalım mı bugün? Acaba ben de diyor muyum böyle? Korkularını, kaygılarını, yaşama hallerini eleştiriyor muyum insanların? Anlamaya çalışıyor muyum ya da? … Birbirimize gerçekten daha özenli olmamız için neler mümkün?

” Aptal mıyım ben inanır mıyım bunlara? “
” Kendini çok akıllı sanıyor. “
” Bak yakaladım gördün mü, demiştim sana. “

Ne kadar çok kullanıyorsun bunları? Kaç kez kendini kül yutmazlıkla uğraşırken yakaladın? İnsanların açıklarını yakalayıp akıllılık ispatı için ne kadar çaba sarfediyorsun? 

Kendini doğru , diğerlerini yanlış yapmak için ne çok çaba. Ve peşinden gelen kendini yanlış yapma hali. Bir yerlerde salaklıkla, aptallıkla etiketlendin mi ? Git eskilere. Ya da onun gibi olmamaya çalışırken ( senin küçüklükte etiketlediğin, salak gördüğün kimse ) o olmaktan kaçarken o olduğun ve yine kaçtığın kim?

Sadece farket. Ne kendini , ne onu yargılamaya geçmeden sadece farket. Muazzam varlığını alıp kabul ederken, birşeyi böylesine itmeden… Salak olmanın nesi kötü? Sadece direnci kırmak için bak buna. Salak değilsin, aptal da. Sadece inandın o kadar. Şimdi onu göndermeye gönüllü ol.İşte bu kadaaar:)

Ağzımızdan çıkan hiçbir söz, aklımızdan geçen hiçbir söz boşa değil. Kelimelerle, cümlelerle oynamanın neşesi bendeki de🙏

Her sene olduğu gibi bu yıl da ne çabuk geçti ve daha yapmak istediğim ne çok şey vardı demek istemiyorsanız, daha dolu dolu geçirmenin yollarını düşünmek ve hemen harekete geçmek en uygunu olur sanırım.
Diğer yıllardan farklı kılmak adına neler yapabilirsiniz ve vizyonunuza yönelik ilerlemek isterseniz bu nasıl olur ve de en keyiflisi olan , yılın sonunda geriye dönüp baktığınızda neler görmek istersiniz?
Öncelikle yazmanın gücüne inanın ve delilleriniz olsun kendinize sunacağınız.Sözel anlatırken kendinizi izleyin ve daha sonra yazdıktan sonra bir bakın , daha gerçekçi ve güçlü gelmiyor mu?

Yazarak yaptığınız tüm çalışmalar sizi daha çok motive edecek ve geldiğiniz noktayı, gitmek istediğiniz noktayı çok daha kolay gözlemlemiş olacaksınız. 

images (5)

 * Kendinizle hayatınızla ilgili tüm gelişmeleri yazabilirsiniz.

 * Bu yıl gerçekleşmesini istediğiniz sizle ve çevrenizle ilgili niyetlerinizi, dileklerinizi yazabilirsiniz.

 * Sadece önemli tarihleri ve olayları not edebilirsiniz.

 * Hayatınızda varolan herşey için şükürlerinizi yazabilirsiniz.

Bunlardan birini yapmanız halinde , arada düşerse enerjiniz , tekrar olumlu alana geçmenizi sağlayacak en önemli adımı atmış olacaksınız. Hangisinden istiyorsanız oradan başlayın. Şimdi o defteri tasarladığınızı görüyor gibiyim:)

Ben , bu yolculukta ilk adım olarak kendimle ilgili olan tüm gelişmeleri yazmayı tercih ettim. Başarılarımı, değişimimi, farkındalık seviyemi görmem için o defterde yazılı olan her bir kelime o kadar değerli ki , iyi ki dediklerimin arasında olacak ve hep saklanacak…

Cork board at wooden panel wall interior background

Hazırsa defteriniz, o yazılmaya hevesli bir şekilde başucunuzda kalsın ve siz şimdi bir pano temin edin. Eğer bu çalışmayı bir yerlerde gördünüz ve yaptıysanız etkisini eminim biliyorsunuzdur.
HAYAL PANOSU
* Bu yıl neler gerçekleşsin istersiniz?
* Nerelere gitmek, neleri keşfetmek, neleri deneyimlemek istersiniz?
Yeni bir iş, yeni ev, tatil, evlilik, bir ilişki, yeni bir oda, kazanmak istediğiniz üniversite , deneyimlemek istediğiniz adrenalin dolu bir aktivite… Hedefinizin ne olduğuna karar verin, bu konuda net olun. Genelden detaylara inin.Nasıl bir ev, kaç odalı, içinde neler var  ya da nasıl bir ilişki , birlikte neler yapıyorsunuz? Adı her ne ise hayalinizin, onu zihninizde canlandırdığınız halini fotoğraflayın. Bunu bir dergide bulabilirsiniz, bir gazete sayfasında, internet aracılığı ile temin edebilirsiniz. Görsel hale dökün isteğinizi, hayal ettiğiniz eve benzeyen bir resme denk geleceksiniz eminim ya da hayal ettiğiniz odanın görseline. Sadece buna gerçekten zaman ayırın. Bulduğunuz fotoğraf, her baktığınızda sizi heyecanlandırsın, gözünüze gerçek halini yansıtsın.Yani yapmak için yapmayın.
Görselleriniz hazırsa panoya o fotoğrafları yerleştirmek kaldı geriye. İstediğiniz düzende bir kolaj hazırlayın. Her biri sizin için çok değerli biliyorum. Gerçekleşmesinin önemini de biliyorum. Her birini yapıştırırken o hisse girin.

ŞİMDİ ….. HAYALİM GERÇEKLEŞMİŞ OLSA NASIL OLUR?

Panoyu her zaman görebileceğiniz bir yere asın. Özellikle sabah ilk gözlerinizi açtığınız an ve akşamları uyumaya yakın olduğunuz an, bilinçaltı için verimli zaman dilimleri. Bu zamanları iyi değerlendirin. Olumlama için de bu zamanları değerlendirebilirsiniz 🙂
Hatırlayın, vitrinde gördüğünüz bir giysiyi , tatilde gördüğünüz muhteşem manzarayı anlatın desem kolaylıkla anlatabilirsiniz. Görsel hafızamızda kısa ya da uzun süreli yer alıyor. Bu yapmış olduğumuz panodaki tüm hayal ettiklerinizin görseli de gün içinde aklınıza gelecek ve bir süre sonra siz de bununla ilgili hareket etmenizi gerektiren bir durum varsa , onu hayata geçireceksiniz. Bir arkadaşınızdan destek, bir başvuru, daha planlı yola devam etmek… Ya da inanın sadece hayal ettiğiniz için olacak. Eğer olmuyorsa ya inanç yoktur ya bir bağımlılık vardır ya zamanı değildir ya da ‘gerçekten istiyormuyum’ ‘ bu gerçekten benim isteğim mi’ sorularının cevaplarını vermek gerekir.Her istediğimiz mutlaka olacak gibi bir durum yok ne de olsa.
Benim de hayatımın her alanı için yapmış olduğum panom başucumda asılı. Ayrı olarak da bir konu üzerine yapmıştım. Ve 51 gün sonra hayatımda varolmasının keyfini sürüyorum.
Ben ve benim gibi birçok insan yaptıysa eminim siz de yapabilirsiniz.Siz de kendinizden emin olun....
Sadece inanın ve en değerliniz kendiniz için güzel adımlar atın.

İç huzru bolca deneyimlediğimiz, her gün şükrettiğimiz, kendimizi ve etrafımızı farkında olduğumuz, değerlerimize sahip çıktığımız, sevdiklerimizin değerini bildiğimiz, özgürce sevdiğimiz ve isteklerimizden ruhumuza uygun olanlarının bize geldiği bir yıl diliyorum.

 

Eda ÖZGÜLER