Dedi ki bir dost:
Senin evladın olmak ne büyük şans.
Bu hayatta tüm herşeyi unutsan da ona ödül olduğunu hep hatırlat kendine olur mu?
( Not: Kaç milyon kez dedin bilmem, daha yeni duymayı seçtimse demek ki. Hiç pes etmeden benden daha çok benim varlığımı onurlandırdığın için minnettarım )

2 yıldır Masal’ı hediye kılmışken kendi hediyeliğimi ne vakit görmez oldum?
Bir süredir Yunus Emre dizisini izlerken hiç aklımdan çıkmayan bir yer var. Görme engeli olmayan birinden
görmelerimiz , yanılmalarımız üzerine. Orda konu başka ama bence birçok konuya bağlanır:)

” Tut ki benim gözlerim… Şimdi ben büsbütün kör müyüm?
Görür müyüm görürüm . Azdır amma görürüm.
Peki açık mıdır gözlerim büsbütün? Değildir.
Hem görürüm, hem görmez bir körüm. “

Ben kendimi nerede hediye olarak görmeyi kendime yasak kıldım?
Kendimi gördüğümle asıl olan arasındaki uçurum çok mu eskilerden?
Ya şimdi yeni bir seçim yapsaydım da görmeyi seçseydim?
Nasıl bir evladım çok emin olamam, nasıl bir eş olduğumdan da olamadım. Nasıl bir dostum? Derler bir şeyler. Ama ” elimden gelenin en iyisini yapıyorum ” ferahlığını tek ama tek annelikte bu kadar dolu dolu hissettim. Mükemmel olduğumdan mı değil. Aksine olmadığımı ilk kez böyle sevdiğimden, günahlarımla sevaplarımla kendimi sarmalarımdan . Tüm bunlara rağmen orda bile alıp kabul edemediğim neler varmış , daha neler var daha kimbilir.
Bu yıl heeep buralarda gezinerek başladı. İyi ki başladı 🙂
Hayırlara vesile olsun.
Hadi şimdi hep birlikte biraz daha büyüyelim mi enerji boyutunda? Genişlik yaratalım ne dersiniz?
Hediyelerimiz malum, çokça sayarız. Peki sen kimlere , nelere hediyesin?
Görmeyi seçer misin?
Her gün, her an biraz daha görmek.
Ve cevap aramadan soralım;
Bu bedende , bu formda tüm dünyaya hediye olduğumu bilmem ve alıp kabul etmem için hangi enerji, alan , bilinç ve seçim olabilirim?

Yorum Yaz