İçimizdeki çocuğu iyileştirmek bizim sorumluluğumuzda.
Doğumumuzdan önce başlayan süreçten bugüne kadar olanlar gibi. Bizim hayatımıza dair herşey gibi.
Eğer yaralıysa ,üzgün, kırgın, mutsuz, utanç içinde veya suçluluk içindeyse ve artık yetişkinsek , ona bakmak ve şifalandırmak olanları, bizim sorumluluğumuzda. Ta ki o hayat dolu enerjisine , neşesine dönene, sevildiğine, görüldüğüne , duyulduğuna, kabul gördüğüne inanana kadar.
Desek ki ” annem babam bana bunu yaptı, onlar yüzünden böyle.” Bugünümüzde hiçbirşey değişmiyor değil mi? Yapılanları söylemek değil de konu, söylenmek aslında. Olanı bil ki dönüştür, kabul et ki geçip gidesin içinden. Bunu mağdurluktan değil gözlemden söyleyince yani.
Onlar da kendi ebeveynlerinden öyle öğrendi basamaklarıyla atalara varan bi aktarım bu çünkü.
Tüm bu hikayelere ” Dur ” demek için neye ihtiyacın var? Ne bekliyorsun?
Tüm gün eteklerinden çekiştiren bir çocuk var sende, ” yüzüme bak, gör, duy, al ve kabul et ” diyen.
Bakmaya hazır mısın?
Düşüncelerini düşünmekle geçen vakti, içinde seni reddeden, değiştirmeye çalışan, bu halinle olmuyor diyen , öfkelenen, sinirlenen, kızan , döven ebeveyn sesine verdiğin vakti, o senin temasını bekleyen çocuğa vermeye hazır mısın?
” Tatlım, yanındayım, güvendesin ” diyene kadar sen ve o tam anlamıyla bunu hissedene kadar ve bu tüm ömür sürebilir , ( çünkü ölene kadar seninle yaşayacak ) ona bakmaya hazır mısın?
Geçmişi affet demiyorum, üstünü kapa demiyorum. Canın yandı biliyorum. Üzdüklerini de, güvende hissedemediğini de görüyorum.
Eksik, yarım hissettiğini, yanlışmışsın gibi hissettiğini de duyuyorum.
Bazen yükmüşsün gibi de hissettiğini.
Hislerimizden de biz sorumluyuz.
Ben sana başka yerlere gel diyorum. Başka bir bilince, enerjiye. Ancak burdan dönüşüm gelir.
Hem o hep aklımıza gelen anıların dönüşüm meditasyonu, hem içimdeki çocuk meditasyonunda amacımız sadece bu.
Sensin.
Kendini hatırlamaya ihtiyacın var.
Kendini sarmaya.
Kendin olmaya.
Ve tabi bu cesarete.
Sen bunları okurken , o çocuk dinliyor eminim. ” aa sanki bana yaklaşmaya meyilli biri var ” diyor.
O sensin.
Gerçekten bunu seçer misin?