Şimdi tüm bakış açılarını ve tanımları bıraksan, tüm geçmiş deneyimlerinden geçsen ve gelsen bugüne , hemen şimdi nasıl bir birlikteliği seçersin, ne hissetmek istersin?
Ya sadece kendin olman , kendine alan açman ve izin vermen yeterliyse bunun için? .
Bir birlikteliğin olduğu anda neyi kaybedeceğinden korkuyorsun, gerçek ?
Özgürlük mü?
” Sorumluluk almak istemiyorum ” diyenler var çokça.
Başkasını yüklenmenin değeri ne o halde ?
Sadece düşün…
Sen kendi sorumluluğunu almaya gönüllü olsaydın sadece , bu neler yaratırdı?
Yoksa haketmemek mi? O kadar da çok sevileceğine inanmamak mı? Alıp kabul etmeye gönüllü olmadığın o şey ne?
Gördüğün tüm ilişkilerden çıkardığın tüm sonuçlar,
Sevmeye ve sevilmeye gönüllü olmadığın her yer,
Beni iyisi bulmaz dediğin her yer,
Aynı hikayeyi tekrar tekrar yaşamayı seçtiğin her yer,
Erkekler ve kadınlar hakkında tüm genellemelerin,
Kendini değer görmediğin her yer,
Kendini annenin / babanın kaderiyle eşdeğer tuttuğun her yer.
Hepsini iptal edelim mi?
Eğer aşk haline gönüllü olsaydın bu ne yaratırdı?
Şekilsiz , tanımsız.
” O değişmediği sürece bu ilişki olmaz , yürümez. ” ” Eğer o şöyle olsaydı bizim ilişkimiz şahane ilerlerdi ” diye diye kendi sorumluluğunu almadığın, neşeyi sevgiyi kendinden ayırdığın, kendi gücünü başkasına devrettiğin, onun varlığını ve yokluğunu hayati kıldığın ve böylece aşka izin vermediğin tüm tutsaklarını yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
Sırf uyumlu , başarılı görünmek adına nasıl bir düzeni devam ettiriyorsun ? Öyle ya, uzun ilişki başarıdır gibi söylendi bize bir yerlerde. İlişki bitince kaybetmişiz gibi göründü dışarıdan , öyle gibi baktılar. Bir de beceremedi ilan edilmelerimiz oldu sonra.
Herşey göründüğünün tersidir ve hiçbirşey göründüğünün tersi değildir.
O halde soralım:
Hayallerimden de öte neşeli, tanımsız, eğlenceli, değer kattığımız, kendimiz olmaya alan açtığımız, irrasyonel bir ilişkinin ortaya çıkması için neler mümkün?